23 Mayıs 2013 Perşembe

İmza Karın İzmir Buluşması

 Dün güne heyecanla başladık tüm aile.İmza Karın kitabının İzmir yazarlarının buluşması ve imza günü için Hayalkurdum Kitabevi'nde toplanacaktık.
Günün koşturmacası ile zaman nasıl geçti anlamadım.
İrem'i ,babaannemizi ve halamızı da alıp yola koyulduk.Oraya vardığımızda kapıda güleryüzlü ev sahibelerimiz  sevgili Burçay ve Arzu karşıladı bizi ..
Kitabı hazırlayan çok emek harcayan güleryüzlü Banu ile kucaklaştık hemen :)
Biz ailecek kalabalık bir katılım sağladık eşimin iki ablası, annesi ve yeğeni ve arkadaşım Kevser de  bizimleydi, hepsine tekrar çok çok teşekkür ediyorum bu özel günde beni yalnız bırakmadılar.
Tüm yazarlar biraraya geldik, konuşmalar yapıldı, imzalar alındı,verildi, sıcacık samimi bir ortamda oldukça kaynaştık.Çok keyifli bir akşam geçirdik.
Bloglarımın takipçileri bizi çok iyi tanıyorlardı, bir ara İrem'le sohbet edenler gördüm.Şebnem Hanım civcivlerimizi bile sordu hatta :)
Bu güzel akşam için herkese yeniden teşekkürler , iyi ki bu mektubu yazmışım ,iyi ki sizleri tanımışım.
şimdi görseller ile dün akşam ;)


üzerinde isimlerimizin yazılı olduğu minik zarflar karşıladı bizi.

maaile oradayız

Kevser benimle olmak istemiş çok teşekkürler 

utanmış mıyız ne ?

olmazsa olmaz pozumuz :)

tüm yazarlar bir arada

konuşmamızı yaparken 

İzmir'li yazarlar 







mektubu yazdıran sevgili'İm eşim ;)

nasıl da sarılmışım :)


imzalıyoruzzz


eşler çekimde gururla solda Mustafa :)




21 Mayıs 2013 Salı

hareketli haftasonundan kareler

Oldukça hareketli bir hafta sonu geçti yine.Cuma sabahtan babamızı Ankara'ya yolcu ettik, İş Güvenliği Uzmanlığı sınavı vardı.

Cuma akşamı için İrem& Deniz plan yapmışlar pijama partisi ardından anneannede konaklayacaklar :)
Çok sevdiğim arkadaşımın annesinin vefat haberini almış üzgündüm cuma günü, cenazeye katılamadım aklım onlarda kaldı, iş çıkışı oraya gittim.Nur içinde yatsın teyzecim..

Dönüşte ben de anneme çıktım , orada kaldık sabah kahvaltısı ardından İRem 'İ kursa bırakıp eve pazar alışverişi yaptım.Mustafa'yı bir kez daha anmamak mümkün mü pazar torbaları arasından ;)

Eve girmeden kızıma yemek ısmarladım , derken haber geldi Msutafa'dan sınavı iyi geçmişti , keyifliydik, evde ders yaparken de , ingilizce proje ödevi bitip mutfakta biber doldururken de ..ana-kız yemek yaptık, pişince survivor eşliğinde oturduk çin masamıza ...

O hain pirinç tanesi o an saplandı diş çukuruma ve hayat durdu benim için o an !!!  uzun süredir diş ağrısı nedir bilmezdim..Çok çok ağrım oldu, İrem kendi odasında tv izlerken uyumuş ben koltukta sızmışım , perişandık o gece..neyse toparlanıp sarmaşıp uyuduk.Sabah  Mustafa'nın varlığı ile güne uyandık ve sonrası benim için ağrı kesicilerle daha yaşanası bir hal almaya başladı ..Sevgili  sevgilim bana Ankara'dan bir de kitap almış hediye ;) Dan Brown -Cehennem ;) pek sevindim ben :)







Buca Kaynaklar'a halamıza civcivleri götürdük  pazar günü..İrem için ayrılması zor oldu tabii,kaç defa döndü döndü öptü..













Bense yeşilliğin temiz havanın içinde sakin sakin kitabımı okudum :)



Akşamına gençlik bayramı kutlamalarına katılacaktık ilçemizdeki, bu sebeple eve geçip dinlendik.Akşamüzeri bayraklar donandı meydanlarda, Cumhuriyetimizi , haykırdık marşlarla ..
Geç saatte Hadise sahne aldı, aklım Bornova Funda Arar konserinde kalsa da İrem hatrına bu konserde yerimizi aldık :)

Hepimizin Atatürk'ü anma Gençlik ve Spor bayramını kutluyorum ..




















































Bir de haberim var .Yarın akşam 18,00 'de İzmir Hayalkurdum Kitabevi'nde İmza:karın yazarları imza gününe davetlisiniz efenim :))



















Bu son poz  da arkadaşım  Jardzy   için gelsin ;) gözler gözler :))







15 Mayıs 2013 Çarşamba

Gonca'nın hayvanlar ile imtihanı





kuşumuz  Yosun ;) (babaannemizde yaşıyor)


kapluşumuz Zıpır ,  (evde kurduğumuz düzenek evinde yaşıyor )



ve tabii yavrularımız  cükcükler  :p ( tchibo kutusunun içinde yaşıyorlar)


şimdi bendeniz hayvan kısmını uzaktan dahi sevemeyen bir insanoğluyum..

elimde değil çocukkenden alışmamışım.. Korku zaten cabası..

hele ki kuş,tavuk fobimi bilmeyeniniz yoktur ! 

hadi Zıpır adı zıpır ama sakin sakin takılıyor  suyun içinde ( hoş geçen koltuktan düşüp kaçtı ya bulundu sonra ) 

cükcükler desen sayılı günleri var kutudan aşırdılar mı yeni evlerine taşınacaklar ( oh bin şükür )

Yosun cadı yosun kavgacı yosun , babaannemizde ikamet ediyor ama müjdeli haber dün geldi, okul tatile girince babaannemiz görümceme gidecek Bodrum'a ve Yosun bizimle yaşayacak ! 

söyleyin bana arkideşler  mutluluğumun resmini yapabilir misiniz :))

Dİp Not : Kızımın hayvanlarla olan iletişimine bayılıyorum .Bu sevgi ve ilgisini destekliyorum .Evde bu şekilde izin verip yaşayabilmem de bunun kanıtı, hani hayvanlara asla karşı değilim yanlış algılanmasın .
















13 Mayıs 2013 Pazartesi

anneler günümüz kutlu olsun.

Öncelikle buradan tüm annelerin anneler gününü kutluyorum ..

Bir anneler günü daha coşkulu anlara sahne oldu :)

sabah  annemde kahvaltıdaydık , eşim,kızım ,kardeşim ve ailesi.. Karşılıklı kutlamaların ardından İRem bana hazırladığı  kitapçık 'ı hediye etti,
sayfalara çalışılmış sonra zımbalanarak kitapçık yapılmış.Sona yazdığı şiiri de kendi bestesi ile söylemez mi ...
O an zaman durdu sanki,,
ne hoş , kızım kandi fikri,kendi elleri ile yazmış , güzel sesi ile de seslendirmiş :)










çok duygulandım , çok..

Sonra babaannemizi ziyaret ettik.Dönüşte yine ödevler , sınav hazırlıkları ile geçti..

Civcivler de annelerini kutladılar tabii..




sonrası iyilik ,güzellik :)

8 Mayıs 2013 Çarşamba

çocukluk oyunlarımız

uzun zamandır mim yapmamıştım.
blog arkadaşlarımdan  Ufuk mimlemiş beni,  teşekkür ederim bu sayede çocukluk günlerime bir gidip geleceğim :)

yıllar öncesi ama sanki dün gibi.İnsanın kendisinden sadece on
dört ay küçük kızkardeşi olunca oyun arkadaşı gibi bir problem yaşamıyor :)
Bizim çocukluğumuzda bunca oyuncak yoktu.Birer tane bebeğimiz vardı plastik.Saçı bile yok sadece desen yapılmış düşünün..popişinde hep iğne delikleri ,tırnaklara oje sürülmüş, sürülmek istenmiş desek daha doğru olur ;)
Evde genelde evcilik oynardık.Mutfak çekmeceleri hep açık olurdu, cezve,tabak,çanak ,ne varsa iner oyuna katılırdı.Babaannemizin bahçesinde kilimi serdik üzerine yerleştik mi dünya ile bağımız kesilirdi.
Sokağa çıkma  annelerin sınırladığı alanlarda oynama haliydi ve akşam ezanı okunduğunda  " evli evine ,köylü köyüne .." diye başlayan sesler çınlardı mahallede..
kızlı ,erkekli gruplar toplanır , istop,yedi kiremit, elim sende oynardık :)Bisiklet sürerdik , aldım verdim ben seni yendim  adım adım ilerler adam seçerdik ,olmazsa olmazdı ;)
Bunların yanında , kendimle kaldığımda ilginç bir oyunum vardı benim :) evdeki düğme kavanozunu boşaltırdım.Eskiden bir de tek kalmış, kopmuş,yedek düğmeler bir cam kavanozda ve kutuda birikirdi. Bu düğmeler renklerine ve büyüklüklerine göre  isimler alırdı.Oyunun adı düğme konuşturmaca ;) benden başka yeryüzünde oynayan var mıdır bilmiyorum..
Halı desenleri odalar odalar da evi oluştururdu , düğmeler  de insancıkları ...
Kardeşimi de katardım oyuna bazen, sıkılır bırakırdı bazen de uyuyor numarası yapardı :))
yani bu işten zevk alan tek kişiydim ve bu herkese tuhaf gelen oyun ne kadar sürdü hiç bilmiyorum.Sanırım kitaplar ile tanışıp farklı dünyalara açılınca düğmeler yerini kelimeler aldı..

ne güzel bir mim oldu bu gerçekten ..anılarım canlandı gözümde yıllar sonra bu oyunları,arkadaşlarımı hatırlamak da çok iyi geldi ;)
teşekkürler Ufuk :))

bu arada 2010 yılında kızım İrem'İn düğmelerle yaptığı faaliyet fotoğrafını paylaşmak istedim konunun görseli olarak, kızıma da bir el vermişim demek ne güzel !

ben de yapmadılarsa  ;
annemahsustan ve hayata dair  blog sahiplerini mimliyorum ;)

7 Mayıs 2013 Salı

imza:karın



evet beklenen oldu, imzakarın raflarda yerini aldı.İmza:kızın 'da yaşadığım heyecanı bu kitapta da yaşıyorum.Hayatımda çok önemli bir yeri olan eşime bu mektupla belki de hiç söyleyemediklerimi , ya da ifade edemediklerimi duyurmuş oldum.Çok mutluyum ! 

Mustafa yazıyı ilk kez kitap eline geçince okudu.Onu izledim ,iş yerinde öğle tatilindeydik.Yüzü kızardı mı bana mı öyle geldi bilmiyorum, o sıcak gülümsemesi ile döndü baktı bana gözleri ışıl ışıl ...
ne hissettiğini o an yaşayabimek ,işte benim aşkım dedim :)






D&R  'ın sitesinden inceleyebilirsiniz.


" Kadınlar, “İmza:Kızın” derken önce hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdılar. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına… Şimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu defa, hayatlarında öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları. Bir resmi imza olsun olmasın, kimi kocasına, kimi sevgilisine, kimi kaybettiği ruh eşine, kimi nefret ettiği “eski” eşine, onu terk eden sevgilisine, kimi de arayıp da hiç bulamadığı o erkeğe yazdı mektubunu.


Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100’ü aşkın kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan “İmza: Karın”, kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap. Yaşı, mesleği, kocası kim olursa olsun, kadın her yerde kadın ve kadın olmanın özü ile kadınların beklentileri aslında birbirlerinden çok da farklı değil." 

imzakarin.com 



BASIN BÜLTENİ

“İmza: Kızın”dan sonra sıra “İmza: Karın”da!

Kadınlar, hayatlarında iz bırakan erkeklere mektup yazınca…!

İMZA: KARIN Mayıs’ta tüm kitapçılarda!

Kadınlar, “İmza:Kızın” derken önce hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdılar. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına… Şimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu defa, hayatlarında öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları. Bir resmi imza olsun olmasın, kimi kocasına, kimi sevgilisine, kimi kaybettiği ruh eşine, kimi nefret ettiği “eski” eşine, onu terk eden sevgilisine, kimi de arayıp da hiç bulamadığı o erkeğe yazdı mektubunu.

Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100’ü aşkın kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan “İmza: Karın”, kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap. Yaşı, mesleği, kocası kim olursa olsun, kadın her yerde kadın ve kadın olmanın özü ile kadınların beklentileri aslında birbirlerinden çok da farklı değil.

“İmza:Kızın” ekibinden Banu Özkan Tozluyurt’un yayına hazırladığı “İmza:Karın” Mayıs ayından itibaren kitapçıların raflarında yerini alıyor. Bazen kendinizi, bazen hayat arkadaşınızı bazen de çok yakından tanıdığınız kişilerin en saklı hayallerini okuyacağınız kitabın geliri de, çıkış noktası ile çok uyum sağlayan bir amaca hizmet için ayrılıyor: “İmza: Karın” kitabının telif geliri, kadınların huzurlu, mutlu ve kendilerini ifade edebilen bireyler olması için faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği STET için bağışlanacak.

Kadın gözünden yaşamın detaylarını, kadının kalbinden geçen aşkın izlerini yakalamak istiyorsanız, “İmza: Karın” size yüzlerce farklı pencere sunuyor.