28 Eylül 2012 Cuma

sana dokunmak nefes almak gibi

" Sana dokunmak , nefes almak gibi " 
" Sana dokunmak ,affetmek gibi " 

Dün akşam İncir Reçeli 'ni izledim de yine , yeniden bu dokunaklı sözler oradan. Halil Sezai'nin oyunculuğunu     Türkan adlı dizideki performansı ile beğeniyordum.İncir Reçelini ilk izlediğim akşamdı, nette arattım ismini belki hani filmdeki isyan şarkısını dinleyebilirim diye..minik bir kolaj yapmıştı bir hayranı facebook üzerinden dinlemiştim.
Sonra  albümü çıktı , çok sevildi.
Ben çok sevdim ya da öyle diyelim .
****************************
İrem erken uyuyor, uyumadan önce ders tekrarı yaptık.Fen ve teknoloji,matematik.İyi gidiyor gibi şimdilik.Okul düzene girdi gibi yavaş yavaş..Sabah 8,30 da başlayıp 14,30 da bitiyor.15,00 etüt başlıyor ve o da 17,00 ye dek sürüyor eve gelmesi  bizim dönüşümüze yakın neredeyse.Evde kısa bir tekrarı ardından birlikte eğlenebileceğimiz aktiviteler yaratıyoruz.
Babası ile depo savaşlarını izliyor.Discovery'de sanırım , açık arttırma ile depo alıyorlar içinden ne çıkarsa bahtlarına :) bakıyorum flüt çalıyorlar, yatmadan önceki anne-kız sohbetlerimizin tadına doyulmuyor :)
Bir de bulaşık yıkama işi çıktı şimdilerde , makineye konmuyor ısrar kıyamet İrem hanım bulaşık yıkıyor :) Dün akşam salatamızı da o yaptı , herşeyi ile , limonundan tuzuna ..
Kızım büyüyor evet ..
****************************
Veda , Ayşe Kulin'İn okuduğum kitaplarındandı baktım diziye uyarlanmış,  dizi müzikleri Zülfü Livaneli  imzası taşıyor, Mehmet Aslantuğ ismi zaten izlemeye sebep..
Güzel başladı, zevkle izledim..
****************************
Sevgili Hüseyin Ütün 'ün Yarım Yüzlü Adam adlı kitabını  okuyordum .Düğün hazırlıkları ve sonrası öyle hızlı gelişti kitabı elimden bırakamadım.Bittiğinde  ayrılasım gelmedi karakterlerden , bazılarına kızdım bozuldum, bazılarını çok sevdim :)
yakında yorumlayacağım kitapladans'ta .
Yarım Yüzlü Adam ile tanışın   buradan  ;)

*****************************

Bu yıldızlar da neyin nesi oldu şimdi ? kafam dağınık , yazacağım çok şey vardı iç içe geçmesin istedim.

Kendimle ilgili bir sıkıntım var, ben  lise yıllarımda kıyafet sorunu yaşardım :( şimdi  zayıflamanın en olumsuz etkisi ile karşı karşıyayım :( sabah sabah pantolonlarıma kemer gerekiyor beli sıkacak.. Kemerler olmuyor v.s. yine bel sorunu çıktı karşıma ..
incelmeler eşit olsa ya şu fücutta :p 

26 Eylül 2012 Çarşamba

Can Dostum

Orjinal Adı: Untouchable

Yönetmen: Olivier Nakache, Eric Toledano
Oyuncular: François Cluzet, Omar Sy, Anne Le Ny, Audrey Fleurot, Clotilde Mollet
Senaryo: Olivier Nakache, Eric Toledano
Görüntü Yönetmeni: Mathieu Vadepied
Müzik: Ludovico Einaudi


Kaza geçirip felç olan zengin aristokrat Philippe, cezaevinden çıkmış Driss’i bakıcısı olarak işe alır.
Birbirine zıt iki karakterin  yaşamlarından kesit .

Dün akşam İrem uyuduktan sonra izledim bu filmi, geçen bir akşam eşim izlemiş çok da beğendiğini söylemişti , mutlaka izlememi  istemişti.

İyi ki izlemişim çok beğendim, gerçek bir yaşam hikayesinden uyarlanmış olan film eğlendirirken düşündürüyor tüm değer yargılarından parçalar içeriyor.

24 Eylül 2012 Pazartesi

döndüm

ev tatilinden döndüm.İşler birikmiş, onları temizleyip döneceğim :)

blogları okumayı özledim, internette gezmeyi özledim .
ütü yapmayı, mutfak işini v.s bir süre özlemeyeceğim kesin :D
yani  akşamlara kadar diyelim , eve girince mecbur yapılacak bu işler , olmazsa olmaz..

bu arada itiraf ediyorum hiç kitap okuyamadım ya ben :(

ama Dexter 6 sezonu da izledim bitirdim , 7.sezona çok hazırım :)

İRem okul düzenini kurdu, bugün etüt açılıp açılmayacağı da belli olacak , okul çıkış saatleri de netleşsin tamamdır, bir de her hafta değişen ders programı olmasa..
Bu yıl branş dersleri var , her hafta saatleri ve günleri değişecekmiş normal olmayan yanı bunun pazartesi günü belli olması, cumadan değil ..

Bir de  beden eğitimi dersine müdür yardımcısının giriyor olması çok can sıkıcı :(

herkese güzel haftalar dilerim ..


20 Eylül 2012 Perşembe

ev kuşu oldum ben.

kuş demişken evde geçirdiğim bu bir haftalık tatilde ne yapacağımı bilemedim ya evden çıkasım da yok ,İrem'in kuşu Yosun ile bakışıp duruyoruz :)
Çalışan bir anne olarak hep sayıklardım biraz evde vaktim olsa diye.Vakit çok işte , ama hiç birşeye yetişemez oldum.
Dün sabah İrem'i servise verip eve döndüm ve koca bir dilim ıslak kek  yiyip geri uyudum dermişim :p
bu bir hayaldi geldi geçti oysa ben kendimi  yürüyüşe verdim.Bir saatten fazla yürümüşüm.Aslında yürüyüşlerimi akşam vakti yapıyordum.Dün evde olduğum için sabah program yapmıştım.Yine aynı parkurdaydım ama sabah yürüyüşlerinin de bir raconu varmış :) Kulaklığım ,eşofmanlarım tam .Hatta minnak kulaklarımda hem kulaklık hem gözlük yükü ile yollardayım ..Ama baktım gördüm ki şapkam yok !
Evet sabah yürüyüşlerini raconu şapkaymış arkadaş..
Beynim pişmek üzereydi ki eve döndüm..Dire Straist dinledim yüksek volume..
Yemeklerimi yaptım , ütülerimi yaptım.Annem uğradı , insanın komşusunun annesi olması ne güzel bir duyguymuş :) Annemle şu AVM senin bu çarşı benim gezmek isterdim ama ikimizin de canı çekmedi, o Deniz'i ben İrem'i karşıladık evlerimize ayrıldık.
İki gündür  çok dersi oluyor İrem'in ..gezme tozma programı da yapsam reddediyor, ödevim çok yapmam gerek diyor.Başladık bakalım.
Bu sabah  evde keyif yapayım dedim, yemeğimi yaptım yine, kahvemi içtim Dexter 6.sezondayım , onu bitirime çabasındayım :)
Öğleden sonra ilk veli toplantısına katılacağım.O zamana dek keyf çek :)

HErkese güzel günler olsun ..



17 Eylül 2012 Pazartesi

kızımın okulda ilk günüydü bugün

sabah erkence kalkıldı, heyecan vardı, giyindik kuşandık, güzel bir kahvaltının ardından annemde toplandık..kardeşim eşi ve Deniz geldiler.Çocuklarımıza hayırlı okul günleri diledik ve tüm iyi dileklerle ayrıldık yollarımıza..
İrem 'in sınıfı da değişmemiş yer olarak yani, branş derslerine de başladılar.
Tüm çocuklar çiçek gibiydi.Çıkışta kırtasiye eksiklerimizi de alıp eve döndük, yorucu ama keyifli bir gündü.
Bu hafta izin almıştım iş yerimden, İrem yarın gelmesen de olur dediğinde dünyalar benim oldu.
Okullu bıdıklardan bir demet :))



14 Eylül 2012 Cuma

bir ilkimiz var bugüne dair

Dün akşam İrem'in sınıf arkadaşı Sıla'nın annesi , İrem'i onlara yatılı misafir olarak davet etti.Evlerine çay içmeye gidecektik.
İrem bugüne  pardon düne kadar  sadece anneanne ve babaannesinde yalnız kalmıştır.O da çok çok sık değil.
Daveti alınca , akşam oynarız , yarın yine giderim ama yatmaya kalmak istemiyorum dedi.
İyi , yine de kıyafet çantamızı da hazırlayıp gittik. Biz sohbete dalmışken kızların kahkahaları  geliyordu yan odadan ve ilerleyen saatler İrem fikrini değiştirdi ve orada kaldı.Evlerimiz de çok yakın , annem de bugün müsait ..
Eve döndüğümüzde şaşkındım ,güvendiğim bir ortamda bıraktım ama aklım da kaldı itiraf edeyim..İrem huzursuz olur mu ? ne olur ? nasıl olur ? derken acaip rüyalar da gördüm .neyse ki sabah oldu , işe geldik şimdi aradı İRem , kahvaltı hazırlıyorlarmış, gece geç ama iyi uyumuşlar :)
Aslında bir taraftan sevindirici bir ilkimiz oldu bu , İrem'İn sosyalleşmesi , özgüveninin gelişmesi açısından ;) eğlenmeleri de  bonusu işin :)

Ben de biraz daha eğitsem kendimi , şu kalp pırpırlarım geçse ve düşsem çocuğun yakasından iyi olucek ama :p




Sıla ve İrem 


13 Eylül 2012 Perşembe

dün akşamın öğretileri

dün akşam neler öğrendim bir bakalım ;

* menemen yemeğini yumurtasından ötürü hala sevmediğimi , tekrar yemek istemenin fantastik bir macera olduğunu ,

* erkeklerle Hürrem 'i (Muhteşem Yüzyıl) izlemenin aslında daha keyifli olduğunu ,

* İrem'in zannettiğimden güçlü ve şimdilik okula hazır olduğunu (!) (belirsiz -kendini kandırma durumu olmasın)

* İrademin zayıf olduğunu (alkol yasağına rağmen , şarap içtim ..yasak derken diyetteyim , yanlış anlayanlar oldu da.)

* Terziye bile güvenilmeyeceğini öğrendim :D

(İrem'İn okul eteğini kısaltıp beline iki pens atması için terziye bırakmıştık pazar günü, dün aldım, eve geldik ki İrem eteğe giremedi !

beline dört pens atılmış .. benim gibi iğne-iplik işine uzak, dikiş nakış dendi mi kaçan birine tokat gibi geldi..

neyse , anneme bıraktım sabah halleder nasılsa. )

* uykumun en derininde  çıkan sesin , yere düşen  klima kumandasından  çıktığını da şimdi öğrendim !
(tüm gece zombi gibi Dexter izledim yine korkmam çok normaldi yane :D )

öğrenmenin yaşı yok bakalım bugün neler öğreneceğiz :)))

iyi bir gün olsun , lütfen .










12 Eylül 2012 Çarşamba

Bir Milyon Kalem'den - Dünya oyuncakla güzel kampanyası



Bir Milyon Kalem çok anlamlı bir kampanyaya imza atmış.

Detaylar burada ;

Bir çocuk sevindirmek işte cennet bu :)




11 Eylül 2012 Salı

rengim gri, mat ; net değil yani..

içim çok sıkılıyor, heyecan mı , kaygı bozukluğu mu belirsizlik mi, hayat bana daha neler gösterecek bekliyorum ..
bir avcı gibi fermadayım.babam öyle derdi, fermada bekliyorum.
şu eylül bitse, diyeceğim günler geçecek mi bir gün , ben de yeniden sevecek miyim sonbaharı ?

Halil Sezai dinleyeceğim yine sanırım.

kendinden bir yavru meydana getiriyorsun , genetik mirasların illa ki olacak, bahtını yapamıyorsun derler ya, duygularını da seçemiyorsun ki..
keşke bu kadar narin,alıngan,hassas olmasaydım , benden de miras kalmazdı :((  ooof of.. neyse.. daha fazla saçmalamiim ben..

10 Eylül 2012 Pazartesi

çelişkili ruh halleri

Bugün minikler, ardından bizimkiler okullu oluyorlar.
Okul işi ince iş bizim için..
relax çayları içmeye başladık, bir süre çelişkili ruh hallerinde olabilirim, önceden uyarayım dedim :)
sonra noldu bu kıza demeyin..

babaannemiz , örgü örerken bizim Yosun 'a (kuşumuz) uzatıyormuş şiş ya da ipi, kuş da o ince ip ya da şiş üzerinde yürüyormuş.

Yosun gibi hissediyorum şu günlerde  , tek telin üzerinde , onun kanatları var benimse umutlarım ..

haydi bakalım yeni okul dönemi hayırlı olsun !

5 Eylül 2012 Çarşamba

Eylül geldi, başlasın dizi keyfi :)

Bir kaç gecedir , İRem uyuduktan sonra Dexter 'i izlemeye başladım yeniden.Yeni bölümlerine kadar izleyebildiğim kadar izlerim.
2006 yılında ilk sezonu izlemiştim sonrası hep bölük pörçük oldu, en iyisi en baştan izlemek dedim .Gece yarılarına dek oturduğumdan mı bilmem , şirkette herkesi dolaşan grip bana da bulaştı :(
Çok hastayım..
İlgilenenlere  duyurayım hoş fanatikleri bilir de gerçi Dexter, 1 Ekim pazartesi yeni bölümleri ile ekranda olacak.



Dün akşam salı klasiği haline gelen Öyle Bir Geçer Zaman Ki vardı, yine keyifle izlendi..Bu kez İrem de katıldı bana , Musti durmadan sordu, Aylin'i Berrin'le karıştırdı, Süleyman ile Cemile'yi yakıştırdı , en son kendine film açtı da izleyebildik :D

Dizilere kızıyoruz filan ama, günün stresini de alıyorlar yani her şeyi kararında yaparsanız sorun yok bence ;)
Kış akşamları İrem erkence uyur , ben de dizilerimi izler, kitap okur keyiflenirim.

Şimdi aklımda salı akşamları öbgz , çarşamba muhteşem yüzyıl var.Bir de Ayşe Kulin'İn Veda adlı kitabı uyarlanmış, gününü bilemiyorum uyarsa onu izlerim ve tabii ki Behzat Ç. o da cuma akşamına alınmış.

Yani evini,eşini, çocuğunu ihmal etmediğin sürece diziler keyif verir..

hepimize iyi seyirler sevgili diziseverler ;)

3 Eylül 2012 Pazartesi

renklerim..

Blog başlığımın değiştiği günlerde burukluğumu alan sevgili  Jardzy , o eşsiz becerisi ile yeni renkler yarattı ;)
Blog alan resmim onun eseridir, kendisine tekrar çok teşekkür ediyorum.Bir kaç çalışma daha var isteğimce gönlümce yeniler dururum .

Urla piknik,deniz,Fuar ,Murat Boz daha neler var neler..

Ortaya karışık bir hafta sonu daha geçti :)
Cumartesi sabahı kahvaltıdan sonra İrem 'le pazara gittik.İrem perdesinden artan tül ile ilgili tasarım çalışmış.Bir A4 kağıda çizmiş neler yapılacağını , mor bir elbise alınacak, tül üzerine geçirilerek bir ve tülden çiçekler ile süslenecek ..Neyse basit bir anneanne bluzu ile işi kurtardık yapsınlar annemle ben anlamaz..
Eve dönünce temizlik yaptım, öğlen için patlıcanlı börek , yarın için t.fasulye yaptım ,İrem'le oyunlar oynadık sonra herkes bir film başına oturdu, ben de digiturkte bir film izledim, Sekiz Günlük Mücadele diye bir dram güzeldi.

Yemekler yendi, bir posta uyukladım bile.. Sonra çıktım bir saatlik yürüyüşümü yaptım ,Musti bize balık yapıyordu geldiğimde oh afiyetle de yedik içtik sağolsun:)

Pazar sabahı kahvaltıdan sonra Urla'ya yola çıktık.Eşimin iki ablası , çocukları , eşleri ve hatta torunları ile buluşup kalabalık bir grup olarak Urla Özbek'te bir sahile indik.Mangal yapıldı, denize girildi ve botla gezdik ..çok eğlenceli idi.
piknikçiler..

güzel kızım

analı kızlı

önce Musti gezdi gençler ile sonra da biz.

İremim



Dönüş yolunda Esin aradı, Fuara gider miyiz ? cevap İrem ve Musti'den tez geldi, eveeettt ...Evde hızlı bir hazırlanma turundan sonra buluşup gittik.Fuarda her yıl dünya mutfakları olurdu, noddle yerdik çin mutfağından..

Bu yıl yöresel yemekler vardı, bizimkiler daldılar Hatay Mutfağına dumanlar altında  satır kebabında sıraya girdiler :) İRem mantı istedi, ben de patlıcan salatası , zeytin salatası aldım isimlerini unutmuşum şimdi ..
Sonra gezdik, Murat Boz konseri vardı ve İrem ile Esin de coşku ile katıldılar , eşlik ettiler.. eh tabii ben de :))

Bu saatten sonra Murat Boz dinler oldum :)

İzmir Enternosyonel Fuarı açıldı

Beyaz pantalonlu olan Murat Boz.

Hatay mutfağı dumanaltı..

İrem kız konserde.

konserciler

Geç vakit döndük , anneme çıktık çünki bizim Deniz paşa okul kıyafetlerini almış dün bizi bekliyor heves ile,, teyzesinin kuzusu da okullu oluyor işte..
İrem de annemde kaldı ve biz eve döndük. baktım uykum yok nasılsa, Dexter 'in 2.sezona başladım bende :))