Tepekule İş Merkezi teras katında sergileniyor filmler.8.si düzenlenmiş bu sene.. Geçtiğimiz yıllarda da gidiyorduk izlemeye, gösterimdeyken yetişemediğimiz filmleri buradan izlemek adet gibi oldu.Bu sezonun ilk filmi The Artist oldu.
Dün akşam İrem yine Özüm'den ayrılmak istemedi .Bizim de bir kaç planımızda değişiklik olunca arkadaşlarımız Esin ve Rıza ile birlikte bu filmi izlemeye gittik.
Teras katın manzarası harika, körfez ayaklarının altında , soğuk biralarımızı yudumlarken -ki diyet filan yalan oldu ,bu da ayrı bir mevzuu- sohbet ettik.Film başlayınca yerlerimizi aldık .Rüzgar bize acımadı :) Artık iyice sallabaş olunca geride panellere yaslandık ikinci yarı daha zevkle izlendi bu sebeple.
Artist ( The Artist ) Film Tanıtımı 2012
Tür :Romantik, Komedi, Dram
Yapım Yılı :2011
Ülke : Belçika, Fransa
Yönetmen : Michel Hazanavicius
Senarist : Michel Hazanavicius
Oyuncular : James Cromwell , John Goodman , Malcolm McDowell , Penelope Ann Miller , Beth Grant , Ed Lauter , Missi Pyle , Ken Davitian , Jean Dujardin , Bérénice Bejo , Bitsie Tulloch , Joel Murray
Yapımcı : Jeremy Burdek
Görüntü Yönetmeni : Guillaume Schiffman
Müzik : Ludovic Bource
Filmin Konusu :
1920'li yılların sonunda Hollywood sinema sektörünü kökünden değiştirecek 'teknolojik' bir devrim yaşandı. Ses, "henüz hiçbir şey duymadınız" repliği ile film pelikülüne bir daha hiç ayrılmamak üzere girdi. Fakat sinema sektöründe yaşanan bu devrim boyutundaki bu değişim pek çok insanın mesleğini ve kariyerini de derinden sarstı.Dönemin en karizmatik aktörleri arasında yer alan George Valentin (Jean Dujardin) de sesin beklenmedik biçimde sinema perdesine yansımasından payına düşeni alıyor. yanı başında boy gösteren taze ve güzel oyuncu Peppy Miller'ın ise aklı fikri şöhrette.
2011 Cannes Film Festivali'nin en gözde yapımlarından olan The Artist, başrol oyuncusu Jean Dujardin'e George Valentin performansı ile "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü kazandırdı. Film sinema sanatının sessiz dönemine bir saygı duruşu niteliğinde diyalogsuz, sessiz, siyah-beyaz ve saniyede 22 kare ile çekildi. Altın Palmiye adayları arasında da olan filmin yazarlığını ve yönetmenliğini ise Michel Hazanavicius üstleniyor.
Fİlm bildiğimiz gibi BAFTA ödüllerinde 7 dalda, Oscar Ödüllerinde 5 dalda ödül aldı.
Hiç açıkhavada film seyretmedim ben. Kimbilir nasıl keyiflidir.
YanıtlaSilrüzgar keyfimizi kaçırdı biraz onun dışında çok güzel oluyor , denemelisin ;)
Silİzlenecek filmler arasında bekliyor bu film Gonca'cım. Nasıl güzel miydi?
YanıtlaSilYorumumu yazmamışım değil mi :) beğendim.Dönem filmi diye düşünüyorum.bir dönem işte yorumda yazdığı gibi 20li yıllarda sinema sektöründe keskin geçişler yaşanmış .Çok detay vermeyeyim ama güzeldi :)
SilYazmamışsın şekerim. :)))) En kısa zamanda izleyeceğiz inşallah. :)))
SilBen Türk sineması tadında buldum.Belki oyuncuya evet oscar verilebilir ama konu ne bileyim vasattı..Şöyle düşünüyorum seyredilsede seyredilmesede aynı ...Ama tabi herkesin yorumu farklı ben böyle düşünüyorum..
YanıtlaSilKartal Tibet - HÜlya Koçyiğit :)
Silneticede Oscar ödüllü olunca insan merak ediyor ;)
seyredilecekler listemde benimde ama bir türlü fırsat bulamadım. Aslında çok da merak ediyorum...
YanıtlaSillistelerimiz o kadar kalabalık ki yetişemiyoruz hiçbirşeye :))
SilBen filmi sunuş tarzı ve farklı anlatım yönleriye beğendim. O dönemde yaşanan sinema sektöründeki sıkıntıyı, oyuncu gözüye bizlere aktarmayı başardı. Benim için ilginç bir deneyim oldu.
YanıtlaSilaramızda en çok sen beğendim zaten ;)
Silçocukken balçova da acık hava sinemasına giderdik, çekirdek, gazoz:))
YanıtlaSilistanbula döndüm ama haftaya geldiğimde eylüle kadar ordayım fırsat bulursam eski günlerdeki gibi ne güzel olur..
Gülçinnn özledim seni, yokluğun çok belli , çok çok yaz şimdi arayı kapat bakalım :)
SilSen İzmir'e geliyorsun gidiyorsun değil mi :) kimbilir belki aynı filmde karşılaşırız ;)