Akşam yemeğimizi babaannemizde yemiş muhabbet ederken sevgili Banu'dan bir mesaj aldım, imza karın ile ilgili çok güzel gelişmeler yaşanıyordu.Kitap matbaadaydı ,kalbim yerinden çıkacaktı..
Çevremle bu güzel haberi paylaştım mutluluk sarhoşuydum ve çantalarımızı sırtlanmış ,tüm haftanın yorgunluğu ile eve yol almıştık.İrem hemen eve girmek istemedi.Arabanın bagajından plastik topumuzu alıp voleybol oynadık..Derken topumuz patladı ve kafalarda yerini aldı.İşte tam bu sıra ben ve çıktım.Ekip papatya toplayıp gelecekti ..
Eve girdim, elimi yüzümü yıkadım huzurla .. Salona geçip ışık açmamla o sesi duydum " cik cik" devamı geliyordu, elimde telefon yatak odasına kaçtım , kapıyı kapatıp bir yandan Mustafa 'yı arıyorum bir yandan pencereyi açtım sesleniyorum " İreeeem koş koş civciiiiivvvvv"
Onlar bir heves koşadursun, odadan bir cesaret çıkıyorum.Duygularım çok karışık , seviniyorum çünki çocuğum sevinecek, heyecanlıyım çünki yaptığımız iş meyvesini verecek, korkuyorum çünki Alektorophobia(m) var yani ben bir tavuktankorkanım :(
ve daha geride 14 yumurta var ..
civcivin hikayesi de uzun daha önce blogta burda bahsetmiştim, birazdan detay vereceğim.. işte karşınızda Leyla :)
Canım bu kitabınızı da bekliyorum ve alacağım. Ne güzel işlere imza attınız.
YanıtlaSilCivcive de merhaba, hoşgeldi dünyaya.
İyi haftalar.