16 Ağustos 2012 Perşembe

yaklaşan bayram ve düşündürdükleri

normal günlerde de erken uyanan ve ayaklanan iki kardeştik biz.Bayram sabahları tabii ki daha bir heyecanlı olurduk.Bayramlıklarımızı giyer önce anne babamızın elini öper , sonra  bir yere yetişecekmiş gibi acele ile babaannemlere giderdik.
Baba tarafımın özel günler olmasa bile  bir sofra etrafında toplandığı günler  çocukluğumun en güzel günleriydi benim için. Bayramlar ayrı güzel olurdu.Babaannem kurban bayramlarının ilk günü telaşlı olurdu .Kurban kesilir , et doğrama tahtaları ve ahşap sofralar ,leğen ve bıçaklar bahçede havuz yanına taşınırdı.Bir kaç gün önce alınmış hatta kaynaşılmış koyun kesime giderken annem bizden bu olayı sakınmaya çalışır ama biz  inadına dikilirdik hayvanın başına..
Hiç tiksinmez, çekinmez izlerdik, derisinin şişmesinde bacaklarını tutmuşluğumuz vardır.
Olması gereken oluyordu ve biz izliyorduk, bu kadar, ailemiz yapıyorsa doğruydu sorgulanacak birşey yoktu.Eti de sıcağı sıcağına kavrulur, bazı organlar mangala dizilir , o anda yenirdi, bunda tuhaf birşey yoktu..
Ertesi sabah ne oluyorsa olurdu , tüm gece fırında bekleyen nar gibi kızarmış içi pirinç ve işkembe dolmaları ile doldurulmuş numaralı fırın tepsisinde yatan kuzu ön kolu  yenmek için aile yine toplanırdı sofrada.Sura pişerdi olmazsa olmazdı.
Buraya kadar her şey iyiydi ancak biz kardeşim ve annemle  bu yemeği çok sever ama kahvaltıda yemek istemezdik, domates ekmek , biber yer kalkardık.
Öğleden sonra  başlardık tırtığa :)

Yıllar geçti, babaannem , dedem vafat edeli çok oldu, ardından babam , büyük yengem, kuzenimin eşi yengem , halam ayrıldı aramızdan :(
Artık bu geniş aile toplanamıyor bir sofrada , bayramlaşıp görüşüyoruz elbette şimdi bizim çocuklarımızın ,eşlerimizin eklendiği bir çoğunlukla..

Annem bazı adetleri devam ettirmeye çalışıyor :) Eskiden Akhisar'da kurban kesiyordu bir başına, artık oraya da gidemiyor, kardeşimin yoğun çalışması sebebi ile buradaki evinde geçiriyor bayramı, bizlerle.

Geçen yıllarda Akhisar'daki evinde  meşhur şu yukarıda anlattığım yemek olan surayı  yaptı  ve inanılmaz bir lezzettir o ki hepimiz gömülürüz çoluk çocuk :)
Ben  bir ara  sura lafı etmişim kıyamamış ,  haftasonu Akhisar'dan gelirken koca ön kolu da  kapmış bavulla  getirmiş, bir arama yapılsa kadının bavulunda koyun cesedi, şakası bir yana attık dolaba .Bu bayram pişmeyi bekliyor.Annemi yokladım da  dün,  bayram sabahı kahvaltıya çıkmayacak bu di mi anne ? diye,,, " ehh şeyyyhh çocuklara süt içirir gelirsiniz " demez mi !

Ah annem güzel annem ne çabuk unuttun sen domates , biberli kahvaltılarımızı dedim, sarmaştık ..

Bayramlarda  içimi sızlatır hep annemin bu adetlerle  aslında  babamı , ailesini,geçmişi yaşatmaya  devam etmesi ..


Bu yazıyı  üç sene önce bir bayram sura etrafındayken çekilen bir fotoğraf ile bitiriyorum , lütfen kızmayınız  , içine bir de kelle eklenmiş sura tepsisinin..

gökkuşağı resmi neden derseniz ,

Bu bayram da  tüm sevdiklerinizle güzel geçsin diye :)

3 yorum:

  1. Biraz gülümseyerek biraz içim burkularak okudum Gonca'cım ama ne güzel bir anı. Bizde kalabalık bir aileyiz ama birlik yok, toplanma yok. O yüzden de hep imrenmişimdir böyle ailelere.

    YanıtlaSil
  2. Yıllar geçtikçe şehirler ayrılınca bir araya gelmek çok zor oluyor Gülşah..
    ama bak nesille ilgili bir şey bu aslında.Eşim beş kardeş, eşleri, çocukları torunları derken biz kayınvaldemlerde otuza yakın bulunabiliyoruz :)kalabalık aile güzel şey ;)

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir şey. Hep birarada sağlıklı, neşeli bayramlarınız olsun Gonca'cım.

    YanıtlaSil