Sevgililer gününü de annem, kerdeşim, onun eşi , yeğenim ve biz kahvaltıda kutladık, birlikte içilen çayın, sabah ilk gördüğümüz gülümsemelerin en yakınınızdan gelmesinin değeri farklı,
Aliağa bizim için Dikili yolu üzerindeki şirin bir ilçemiz olmaktan öteye geçmemişti, dün sabah dek ,meğer sahili, denize yakın yeşil alanları ile ne kadar da güzelmiş...
Kahvaltı sonrası, kardeşimin işleri olduğu için İzmir'e döndüler, biz Dikili özlemi içinde olduğumuzdan yolu da yarıladık nasılsa diye oraya .çevirdik rotamızı. Evimize kısa bir ziyaretin ardından sahilimize koştuk tabii.. Öğleden sonra coşan deniz, Wilmer'ımın halleri gibi delişmen...
Köpüren dalgaların, engin mavinin kollarından ayrılmak zor oldu,
Ama yarın iş vardı, okul vardı ..., wilmer bizi beklerdi ;)
Dün Dünya Öykü Günüydü diğer yandan, İzmir etkinliklerine katılamadım ama cumartesi günü Kanguru Sanat Merkezinde sabah dersimiz ve sonrasında Melih Ergen'in yeni kitabı Varuna'nın Bin Gözü imza etkinliğine katıldım. Edebiyat ile dolu dolu geçen bir gün daha !
Dersimizin konusu modernizm- postmodernizm olunca üzerine çok şey araştırmam ve çalışmam gerekiyor bu hafta.
Dikili / dalgaların kollarında |
Aliağa |
Aliağa / yeşilin esiri |
Aliağa/ Bulutların yükü altında |
Cumartesi Atölye grubumuz
Okuyorum ;)
İzlemek için sabırsızım; The Walking Dead, Sense8 ve GameOfThrones tabii,,
yazıyorum; öyküler öyküler öyküler...
Ben de dün sahilde yürümedim aksine. Yoksa karşılaşırdık demek!!
YanıtlaSilyakınız dedin nerede olduğunu bilmiyordum ! tüh ,
Silfotoğraflar ile anlatım birleşince senin yanındaymışım gibi hissettim kendimi, mutluluğunla mutlu oldum canım goncam..
YanıtlaSilwilmıriks ve sizi öperim..
Sebuşum, öper koklar sarmalarım :)
Sil