Melankolia

Dün akşam rutinimizi kıralım düşüncesi ile baba-kız gecesi yaptık.Anlaşılacağı gibi babası ile prensesi (bu arada ona sadece babası prenses diyebilirmiş ben desem kızıyor) yemeğe çıktılar.Ben evde sessizliğin tadını çıkarttım arada yalnız kalmak istiyor insan , iyi geliyor ;)

Ellerinde paketleri ile geldiler, İrem'e şort ve sandalet ayakkabı almışlar, bunlar ihtiyaçları idi ve haftasonu listemdeydi.Nasıl da iyi oldu nereden bildiniz derken İRem dile getirmiş bunları öğrendim, sevindim.Bİr moonsterhigh kızı ile de gelinebilirdi evdeki yedi kızın yanına..

İşte kurt adamın kızı eklenmeden önceki halleri ile canavar kızlar :D a yanlarında minişler varmış :))

neyse ben de semizotu,soğan ve domatesten oluşan yemeğimi pişirip yoğurt ile yedim.Dünyanın en leziz yemeğiydi sanki :)

İrem uyuyunca bu filmi izledik.digi festivalde yayınlandı.

Filmin tanıtımı :

Melankolia 

Yeni evlenen çift Justin ve Micheal evliliklerini Justine'nin ablası Claire'nın malikanesinde, görkemli bir davet ile kutlarlar. Fakat bu iki kız kardeş yapı itibariyle birbirlerine ters karakterdedirler. Justine depresyona, drama ve melankoliye yakın ve yatkın bir kadınken, Claire kız kardeşine göre daha normal olan taraftır. Justine'nin düğün gününde ise ailede herkesin kendine has arızları bir bir ortaya çıkmaya başlar. 
Tam da bu kutlama esnasında Melankolia adlı bir gezegen, şimdiye kadar güneşin arkasında saklı kaldığı yörüngeden çıkarak dünyaya doğru gelmektedir. Şimdi herkesin kıyameti kendisine göredir... 
Filmini "Bu bir düğün, melankoli ve psikolojik bir felaket filmi." sözleriyle nitelendiren sıradışı yönetmen Lars Von Trier'in son işi olan Melankolia'nın başrollerini Cannes'da bu filmdeki oyunculuğu ile En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü alan Kirsten Dunst ve yönetmenin bir önceki filmi Anti Christ (Deccal)'te de beraber çalıştığı Charlotte Gainsbourg üstleniyor. Senaryosu da Lars von Trier'e ait olan filmin eleştirmen notu ise, Cannes'da yarattığı tartışmaya rağmen oldukça yüksek.

beyazperde.com 'da alıntıdır.

Bilim Kurgu türüne çok yakın bulmasam da tam bir psikolojik felaket buna katılıyorum.İnsanların depresyon anları ve korkularını hayatlarına soktuklarında verdikleri tepkiler işlenmiş.

Ben beğendim bu filmi ;)  Uykusuz kaldığıma değdi ;)