30 Nisan 2012 Pazartesi

son üç gün ..

günaydın , nisan da geldi geçti..
üç günlük tatilde zımba gibi oldum zihnen:))))

cuma günü biliyorsunuz yalık kışlık olayına giriştim çook yoruldum, akşam Esinlere gittik bizim komşu arkadaşlara, yalan dünyayı izledik birlikte, içtiğim kahve ve çay ilaç gibi geldi.
Cumartesi sabahtan başladım yine dolaplarla olan mücadeleme :) öğlen çıktım eski ortaokul arkadaşlarımla buluştum Küçükpark'ta , eve dönünce yine  işlendim :) Yemekler Musti'den oldu sağolsun, yardımını istemeyince bu yolla destek oldu bana :) Ben dışarıdayken İRem de iki teker bisiklet sürmeyi öğrenmiş,, yaa bilmiyordu, yapamam diye denemiyordu bile .. 
Akşam survivor heyecanı filan derken Musti dedi ki yarın Dikili'ye gidelim, günübirlik değer mi, ev hali, yorgunluk ? derken , pazar sabahı 7,30 yollardaydık :) KAhvaltıyı orada yaptık , annem ve Burcular da ordaydı zaten .. Kahvaltı sonrası deniz kenarına gittik, çocuklar deniz kabuğu topladılar oynadılar, su henüz ısınmamış, Bodrum gibi değildi, giren yoktu denize.. 
Eve dönünce biraz oyalandılar bu arada biz habire muhabbet ettik iyi oldu. Sonra aldım annemle çocukları boya almaya gittik biz.renk seçtirdi annem bunlara biri mavi, diğeri kırmızı dedi, eve gelip bahçe dış duvarına sürmeye başlayınca bordo ve lacivert oldukları görüldü :D şu an Dikili de sorsanız evinin önü bordo-laci olan ev diye gösterirler :D fırça aldık çocuklar boyadılar duvarı :))) en sonunda Deniz'İn mavi boya dolu kutusu devrilince evin önü kaldırım ve yol da masmavi oldu mu ?? gülüyoruz ama sinir geldi ... neyse annem kuruyunca yola ve kaldırıma kireç sürecek :D ay şikayet etseler bizi siteye yeridir, göz zevkimizi bozdular diye..

mangal ve arka bahçenin çapalanması ile iyice alaca bulaca oldu çocuklar ama çok mutluydular :)) 
böyle yorucu ama bol kahkahalı bir gün oldu bize de..
İRem ayrılmak istemedi, akşam eve girerken telefon geldi  , öğretmenimiz rahatsızmış , bugün okul da yok,  önceden haberimiz olsa kalabilirdi Dİkili 'de ya neyse artık babaannesi ile tatil yapacak tüm gün :)

işte durumlar böyle, Ahmet Ümitin kitabı bitti, Füruzan Parasız Yatılı 'yı okuyorum şu an  ;) 

3 yorum:

  1. Okuması bile keyifliydi. Elelrine sağlık bitirdin sen tabi yazlık-kışlık olayını. Ben henüz el atamadım, havalar bir sıcak bir soğuk olunca....
    Keyifli haftalar... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşah bitirdim gibi, iyi de oldu hava direk yaza döndü :)

      Sil
    2. Ohh ellerine sağlık Gonca'cım, bizde hala mevsim kış gibi...heheh :)))

      Sil